Translate Turkish Arabic قطعة متحفية
Turkish
Arabic
related Results
-
kek (n.)more ...
-
kısım (n.)more ...
-
yonga (n.)more ...
-
dilim (n.)more ...
- more ...
-
kesme (n.)more ...
-
kesinti (n.)more ...
-
kupür (n.)more ...
-
kısmet (n.)more ...
-
قِطْعَةٌ {ج قِطَاعٌ}more ...
-
saha (n.)more ...
-
yüzölçümü (n.)more ...
-
kırıntı (n.)more ...
-
gem (n.)more ...
-
taraf (n.)more ...
-
eşya (n.)more ...
- more ...
-
biftek (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
erik (n.)more ...
-
şaheser (n.)more ...
-
arsa (n.)more ...
-
tertip (n.)more ...
-
parsel (n.)more ...
Examples
-
Müzelik bir parça, şuna bakın.إنها قطعة متحف-
-
Bahse varayim fiyatı da müzelik,و اراهن ان سعره كسعر قطعة متحف
-
Bu müzelik bir parça olduğuna göre,انه قطعة من المتحف
-
Zaten ben de müzeliğim..وانا قطعة من المتحف
-
Müze eserlerini kullanabileceklerini düşünüyorlar... ...ancak bunların bir çoğu artık viran durumda.اعتقدوا بأنهم سيستطيعون استعمال قطع المتحف لكن نصفها محطم
-
Son derece bencil bir adam.ذلك الرجل تم الاعتناء به وكأنه قطعة متحف
-
Evet, bu şeyler, buradaki mozaikin birer parçası gibi görünüyor.يبدو كأنها قطعة من المتحف
-
Bu şeyde o mozağiyin bir parçasına benziyor. - Bak.يبدو كأنها قطعة من المتحف
-
Biri bir kemancıyı kaçırıp onu müze parçaları ile doldurup eski bir banka kasasında yemekte servis mi etmiş?شخص ما خطف هؤلاء ..وقدّمهم كوجبة للعشاء في قبو بنك قديم محشور مع قطع المتحف؟
-
Kılıç ve tsuba aynı anda D.C.'de.لذا سترجع القطعة للمتحف في الصباح الباكر والسيف والـ"تسوبا"في العاصمة وفي نفس الوقت